Genç Cumhuriyetin ilk kağıt fabrikası için çalışmalar son sürat devam etmekteydi. Ancak kurulum süreci ilerledikçe yeni konular ortaya çıkıyor ve süreç zorlaşıyordu.
İnşaat Daire-i Fenniyesi'ne 13 Ağustos 1934 tarihli sözleşme ile kâğıt ve karton makineleri salonu, kâğıt işleme binası, hollander öğütme binası ve odun hamuru hazırlama daireleri, eski kâğıt ve selüloz deposu ve selüloz binası, ambalaj ve tahmil dairesi, kazan dairesi ve atölye binası, müdüriyet binası ve laboratuvar, ve demiryolu bağlantı hattı ihale edilmişti. Nafıa Vekaleti mühendisleri ile Sümerbank mühendislerince, ihalesi edilen bu inşaatların geçici kabulü 29 Mayıs 1936, kesin kabulü ise 24 Nisan 1937 tarihlerinde gerçekleştirilmişti.
Firmanın yaşadığı zorluklar nedeniyle Geçici Kabul esnasında tespit edilen eksiklikler Sümerbank tarafından tamamlanmış; buna karşılık bedelleri müteahhit firmanın ödemelerinden kesilmişti. Belirtilen nedenlerden dolayı fabrikanın kuruluşu, planlanana göre bir yıldan biraz fazla gecikmişti. Gecikmenin nedenlerine bakıldığında, önceden araştırmasının ve hazırlığının yapılması gereken işlerin yeterince yapılamamasıyla, kazan dairesi, türbin montajı vb konularda kimi ek işlerin yaptırılmış olmasının rolü bulunduğu gözlenmiştir.
Diğer bir etken de, inşaat ve montaj işlerinin yeterince eşgüdümlü bir şekilde yürütülememesi, Sümerbank'ın kendi içinde de bu işlere ayrı ayrı birimlerin baktığı ve en küçük ayrıntıların bile Ankara'dan sorulması gerektiğidir. Bununla birlikte, 1930'lar Türkiye'sinin koşulları dikkate alındığında ve yapılan işin de koskoca bir fabrika kurmak gibi karmaşık bir iş olduğu hatırlandığında bu gecikmeyi normal karşılamak gerekmektedir.
Kurulumda yaşanan gecikmenin yanı sıra karşılaşılan diğer bir durumunda da, kuruluş masrafları da başlangıçta hesaplanandan fazla olmasıydı. Fabrika inşaatı, elektrik tesisatı, kazan dairesi, çelik iskelet vb ana kalemlerin de bulunduğu toplam 17 kalem iş, sipariş ya da taahhüt edilen fiyatlardan daha pahalıya çıkmış; buna karşılık toplam 11 kalem iş de sipariş ya da taahhüt tutarlarından daha ucuza gerçekleştirilmişti. İncelendiğinde 643.308 liralık bir tahakkuk fazlasına karşılık 44.364 liralık bir tahakkuk azalması oluşmuş ve sonuç olarak fabrika yaklaşık 600.000 lira daha pahalıya mal olmuştur. Bununla birlikte yıllar sonra yapılan “titiz” inceleme ve tetkiklerde, çok önemli olmayan bir-iki istisna dışında üretim prosesi için lüzumsuz ve fazla masraf yapılmamış olduğu belirlenmiştir.
Bir taraftan yapılan işin doğruluğunun teyidi amacıyla, 1935 yılında, henüz montaj ve inşaat tamamlanmadan, bir yabancı uzmana hazırlattırılan rapordan da kısaca söz edelim. Hükümetçe 1935 yılında İktisat Vekaleti tarafından davet edilerek kuruluş halindeki kâğıt fabrikasına ilişkin incelemelerde bulunan ve raporunu aynı yılın Nisanında hazırlayan Profesör Sachsinger aşağıdaki gözlem ve temennilerinde bulunmuştur.
Daha önce de denildiği gibi Sachsinger fabrikanın kuruluş yerini isabetli bulmuştur. Su temini konusunda kendisinin doğrudan inceleme yapmadığını, kendisine aktarılan bilgilere göre, suyun temiz ve yeterli olduğu izlenimi edindiğini belirtmiştir. Kömür tedariki hakkında planları inceleme fırsatı bulamadığını, kazan dairesinin ise fabrikanın buhar ihtiyacını bütünüyle karşılamaya yeterli olduğunu saptamıştır.
Elektriğin üretileceği güç santralının temel çalışmalarında güçlüklerle karşılaşıldığına değinen yabancı uzman, zemine çakılan beton kazıkların maliyeti artırmasından çok fazla endişe edilmemesine, daha sonra masraf yapmamak için bunun gerekli olduğuna işaret etmiştir. Türbinin durumu ve büyüklüğünü de, kendi yaptığı hesaplara göre uygun ve yerinde bulmuştur.
Odun hamuru hazırlama dairesi, hollander teşkilatı ve “kollergang”ların esas itibariyle yeterli olduğunu belirtmiş ve iyileştirici bir iki öneride bulunmuştur.
Sachsinger, kâğıt makinelerini planlar üzerinde incelediğini; öngörülen eleğin yeterli büyüklükte olduğunu, pres keçelerinin biraz büyük tutulmuş olmakla birlikte öngörülen birim ağırlıklarının doğru saptandığını, kurutma kısmının da yeterli büyüklükte öngörüldüğünü kaydetmiştir.
"Sonuç olarak: Bu tesisat üzerinde büyük bir şevk ile çalışılmış ve tesisatın projesini yapan bayların, uzun tecrübelere malik olmadığına nazaran, çok iyi tasarlanmış olduğunu gördüm. Alman nokta-i nazarına aykırı bir prensip halası görmedim. "
Bu rapor kurulmakta olan fabrika için alınan kararların doğruluğunu bir kez daha teyit etmekteydi.
Montajın başladığı ve çalışmaların devam ettiği dönemde gazeteler sanki kağıt fabrikasını unutmuş gibiydi; bir istisna ile. Kurun (Vakit) gazetesinin “İzmit Kâğıt Fabrikası" başlıklı haberiydi. Gazetenin yayınladığı haberde, fabrika inşaatının tamamlanmakta olduğu, makineler in bir çoğunun yerlerine yerleştirilmiş bulunduğu ve fabrikanın “şimdilik iyi çeşit yazı ve basım kâğıdı ile iyi çeşit karton, her çeşit ambalaj kâğıdı” üreteceği ve Cumhuriyet Bayramı'nda törenle açılacağı duyuruluyordu. Başbakan İsmet İnönü'nün, inşaatı tamamen bitmiş ve açılma arifesinde bulunan kâğıt fabrikasını gezmek üzere İzmit'e gittiği bildiriliyor ve Sümerbank'ın selülozun ülkemizde üretilmesi için çalışmalar yaptığı ve Trabzon Ticaret Odası'nın da selüloz sanayiinin bu şehirde kurulması için Ekonomi Bakanlığı'na müracaatta bulunduğu aynı gazetenin ileriki tarihler yayınlanan haberlerinden birinde yer alıyordu. Ancak 1936 yılına Kağıt fabrikası ile ilgileri açısından gazeteler hızlı bir giriş yapmışlardı. Fabrikada deneme üretiminin başlayacağı tarihe kadar, bu ilginin başlıca, iki odağı vardı. Birincisi fabrikanın ne zaman açılacağı, ikincisi ise yerli kâğıt üretimi başlayınca gümrük tarifelerinin değiştirilip değiştirilmeyeceği yani kağıt fiyatlarının ne olacağı idi.
Ocak 1936 tarihinde yayınlanan Cumhuriyet gazetesi haberinde, fabrikanın kâğıt üretimin yapacak kısmının tamamen bittiğini, su ihtiyacını temin edecek boru hattının da tamamlandığını ve fabrikanın Mart ayında açılmasının ümit edildiğini yazıyordu. Diğer tarafta Ulus gazetesinin 24 Ocak 1936 tarihli haberinde ise, 1935 yılı sonunda fabrikanın bütün inşaatının ve montaj işlerinin tamamlandığı, geriye yalnızca türbin işinin kaldığı ve fabrikanın pek yakında işler hale geleceği belirtiliyordu. Son Posta ve Ulus gazeteleri verdikleri haberlerde çalışmaların tamamlandığını, kazanların yakıldığını ve fabrikanın 15 Nisanda Başbakan tarafından açılacağını yazıyorlardı. Ulus'un bu konudaki haberi şu şekilde yer almıştı:
"Dün fabrika makine ve kazanlarının işleme tecrübelerine başlanmış ve muvaffakiyetle neticelenmiştir. Fabrika kazanları, ilk defa, Fabrika Müdürü Mehmed Ali Kâğıtçı tarafından yakılmış ve İzmit'in havasında fabrika bacasının uzun şeritler çizerek helezonlaşması, halkın coşkun alkış ve gösterileriyle karşılanmıştır."
Diğerlerinden biraz daha ileriye giden Son Posta gazetesi 11 Nisan 1936 tarihli haberinde gereğinden azla acelecilik göstererek, İzmit Kâğıt Fabrikası'nın işlemeye başladığını yazmış ve eklemişti: “Kâğıt fabrikası... numunelik kâğıtlar çıkarmıştır. Yakında numuneler piyasaya verilecektir.”
Kâğıt ithalatına uygulanan gümrük resimleri ve kâğıt fiyatları, yaptıkları iş gereği her zaman gazeteleri yakından ilgilendirdiği için basın bu konulara duyarlı olmuştur. Nitekim Cumhuriyet gazetesi 9 Ocak 1936 tarihli haberinde kağıt gümrüğünün artırıldığını haber verirken, 29 Ocak 1936 tarihli Son Posta gazetesi "Yelri Kâğıtlarımız Gümrük Himayesini İcab Ettirmeyecek Kadar İyi ve Ucuz Olacak” manşetli haberiyle iyimser bir tablo çiziyordu.
Gün geçtikçe konular derinleşiyor, gazetelerin Mart ayında yer alan haberlerde hükümetin kontenjanlar koyarak yerli kâğıt sanayiini himaye edeceği bildiriliyordu. 3 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Kâğıt Fiyatlarında Yükselme Başladı” manşeti ile verilen haberi Temmuz ayı sonlarına kadar tartışılacak “kâğıt buhranı”nın ilk habercisi olarak değerlendirilmiştir. Yazılan habere göre kâğıt fiyatlarının süratle yükselmesine neden olan etkenler, ihracatçı ülkelerin Merkez Bankası'ndan paralarını alamayışları ve yerli kâğıt sanayiini korumak amacıyla Hükümet'in getirdiği kısıtlamalardı. Özellikle Cumhuriyet ve Son Posta gazeteleri, ilk yerli kâğıt üretildikten sonra bu konuyu , yani başta matbaa kağıdı olmak üzere kağıt fiyatları konusunu canlı tutarlar.

Görüldüğü gibi yeni başlangıçlar yen dengelerin kurulmasını sonuçlarını da ortaya çıkarmaktaydı. Artık zaman yaklaşıyordu!