Türkiye'de kağıt sektörünün kuruluş sürecini kaldığımız yerden anlatmaya devam ediyoruz.
İzmit'te kurulmakta olan ilk kağıt fabrikasının Start-Up aşamasına çok yaklaşılmıştı. Çok uzun zamandır hasretle beklenen bu nesneye, yerli kâğıda, sonunda kavuşuluyordu. Ancak bu karşılama töreni sanıldığı ya da beklendiği gibi pek şaşalı olmamıştı. Ne İzmit'te pek parlak bir tören düzenlendi ne de gazeteler olayı abarttılar. Cumhuriyet gazetesi olayı şöyle duyurmuştu:
“İzmit Kâğıt Fabrikası Dün İlk Numunesini Verdi.
İzmit Kâğıt Fabrikası bugün tecrübelerini ikmal ederek ilk kâğıdını çıkardı. Çıkan kâğıt sarı renkte zarf kâğıdıdır. Tecrübeler devam ediyor. Karton kısmı da ilk numunelerini bu hafta verecektir.”
Diğer bir gazete Ulus ise bir gün gecikmeyle "İlk Kağıdımız" başlığı ile aşağıdaki gibi yazmıştı:
“Dün İzmit Fabrikası'nın yaptığı ilk kâğıt sevinç içinde olan halkın ellerinde dolaşmıştır.
Yıllardan beridir giriştiğimiz endüstri savaşında yeni bir zaferimizi daha bugün müjdelemekle seviniyoruz. Ekonomi ve kültür hayatımızdaki yerini uzun boylu anlatmaya lüzum olmayan kâğıdı da kendi ülkemizde yapmak için İzmit'e açtığımız kâğıt fabrikası, dün ilk kâğıdını yapma tecrübesini muvaffakiyetle başarmıştır.”
Olayı yaşayanlardan, Cevdet Baykal ise, 30 yıl sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyordu:
“O gün bir Cumartesi idi. Kâğıt fabrikamızın kurucusu ve ilk müdürü Sayın Mehmed Ali Kâğıtçı, bana müjdeyi birkaç gün önce vermişti. Müjdeyi alır almaz, İstanbul'da çıkan Cumhuriyet, Son Posta, Vakit, Milliyet, Ankara'da Hakimiyet-i Müliye (Ulus) gazetelerine, "Kâğıt fabrikası ilk tecrübe imalatına 18 Nisan'da başlıyor” diye haber vermiştim. Anadolu Ajansı da haberi yayınlamıştı.18 Nisan 1936 Cumartesi günü ilk Türk kâğıdına saat 15.03'te kavuşmuştuk. Mütevazi bir tören yapılmıştı. Bu törende o zamanki Kocaeli Valisi Hamit Oskay, Belediye Başkanı Kemal Öz, Ağır Ceza Mahkemesİ Başkanı Nail Töre, Mehmed Ali Kâğıtçı, Dr. Heller, Sefa Ülgen ve şehrin ileri gelenleri bulunmuştu. Herkeste bir heyecan vardı. Kâğıt hamurları eleklerin üzerinden su halinde geçerken, bu sulu madde nasıl kâğıt olacak diye merak içindeydi. Beyaz beyaz, çarşaf çarşaf kağıtlar bobinlere sarılırken, o buhar dumanının içinde gözlerde sevinç gözyaşları vardı. Davetliler Mehmed Ali Kâğıtçı'yı tebrik ediyordu. ilk Türk kâğıdını alıp yüzüne gözüne sürüyor, hatıra olarak saklıyordu.
İlk Türk kâğıdı 70 gramlık mat bir kâğıttı. Üzerine şöyle yazmışım: "İZMİT 18 Nisan 1936 saat 15.03 ilk kâğıdımıza kavuşma hatırası".
Peyami Sefa'nın Cumhuriyet ve Nurettin Artam'ın Ulus gazetelerinde yer alan köşelerindeki yazılar olayın önemine anlatmada ön plana çıkmıştır. Peyami Sefa köşesinde şu şekilde yazmıştı:
“İzmit Kâğıt fabrikası iki gün evvel yerli kâğıdı çıkardı. Ekmeksiz yaşaması mümkün olduğu halde kâğıtsız yaşama imkanı olmayan meslek için, yani mesleğimiz için 18 Nisan bir kâğıt bayramı günü sayılmaya değer Kâğıt bizim her şeyimizdir. Bütün bilgilerimizi onunla aldık, gene onunla veriyoruz. Kâğıdın aziz delâleti olmasaydı ne öğrenebilir ne de öğretebilirdik; ne haber alabilir ne verebilirdik.
Kâğıt medeniyetin derisidir. İzmit Kâğıt Fabrikası'nda yeni Türk kültürünün nesci (dokusu) dokunuyor.”
Nurettin Artam köşesinde "İlk Türk Kağıdı" başlıklı yazısıyla olayı aşağıdaki gibi yayınlamıştı:
“lisenin ilk sınıfından beri arkadaşı 116 Mehmed Ali”nin çabalarını anlatıyor ve fabrikanın ilk tecrübe ürünü üzerine arkadaşının yazdığı mektup ve zarfı, “endüstri heyecanımızın bir şiiri, bir belgesi gibi” saklayacağını söylüyordu.
Sümerbank Genel Müdürü Nurullah Sümer ve pek çok kişiden kutlama telgrafları ve mektupları ulaşmıştı. Abartılı olarak gazetelerde yeni faaliyete geçen fabrikanın sipariş almaya başladığı bilgileri yer almaktaydı. Oysa gerçek başlangıç için bu derece olumlu olmamıştı. Voith firmasının fabrikada görevlendirdiği yabancı uzmanlardan J. Buchele'nin 21 Temmuz 1936 tarihli deneme çalışmaları raporunun başlangıç günlerine ait bilgilerde aşağıdakiler yer almaktadır:
-Temmuzun 14'ünde Ankara'dan dönen Müdür Mehmed Ali makinelerin 72 saat süreyle kapasite testlerini yapabileceğimizi bildirdi.
-Müdür ayrıca 25 ton, 80 gramlık dergi kâğıdı ve 154 ton 93 gramlık yazı kâğıdı (her ikisi de hilal filigranlı) siparişi olduğunu belirtti.
-Her iki makineyi aynı anda üç vardiya çalıştırmaya yeterli eleman bulunmadığı için işe kâğıt makinesiyle başlanmasını, 4-5 test yapıldıktan sonra aynı şekilde karton makinesiyle aynı işlemlerin yapılmasını önerdi.
-Bu duruma göre kapasite testleri çok uzayacak. Zira burada verilen talimatlar çok sık değişiyor. Kaç çeşit kâğıtta kapasite testi yapacağımızı henüz bilmiyoruz.
-Kâğıt makinesi işletmeye alındığı 18 Nisan tarihinden beri yalnız gündüz çalışıyor. Sadece geçen hafta iki gün ve bu hafta sürekli çalıştı.
-Karton makinesi de işletmeye alındığı 6 Mayıs tarihinden beri yalnızca gündüzleri çalışıyor. Yalnızca 24 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında sürekli çalıştı.
-Siparişler çok az.
Makalenin devamı olan II.Bölümü kısa süre sonra yayınlanacaktır.
0 Yorum