22.Mayıs.1950'de okunan hükümet programında, "... iktisadi sahada devlet sektörünü mümkün olduğu kadar daraltmak... hususi teşebbüs sahasını mümkün olduğu kadar genişletmek” görüşleri açıklanmıştı. Bu görüş doğrultusunda birçok yeni kamu iktisadi teşebbüsü oluşturuldu ve eskiden kurulmuş devlet müesseselerini kamu iktisadi teşebbüslerine dönüştürdü.
Sümerbank Selüloz Sanayii Müessesesi bu strateji kapsamında Sümerbank'tan ayrılmış ve ayrı bir kamu iktisadi teşebbüsüne dönüştürülmüştü. Bu konudaki yasal hazırlıklar TBMM'ne geldiği zaman, gelişmelerden gazeteler aracılığıyla kamuoyu da haberdar olmuştu. Karabük Demir Çelik ve İzmit Selüloz ve Kâğıt Fabrikası'nın birer iktisadi devlet teşekkülüne dönüştürülmesini öngören yasa tasarısı dolayısıyla Melis'te bir Konuşma yapan İşletmeler Vekili Samet Ağaoğlu, amaçlarının Sümerbank'ı büyük bir finansman kurumu haline getirmek, üretici müesseselere ise birer iktisadi devlet teşekkülü niteliği kazandırmak olduğunu belirtiyor, tasarının yaz tatilinden önce yasalaşabilmesi için geçici bir komisyonda görüşülmesini öneriyordu.
Bu öneri kabul edilmiş ve Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmesi Kanunu 13 Mayıs 1955 tarihinde kabul edilerek, Resmi Gazete'de yayınlandığı tarihten bir ay sonra, 21 Haziran 1955 tarihinde 6560 sayılı kanun olarak yürürlüğe girmişti. Söz konusu kanun tasarısının “Esbabı Mücibe”sinde bu değişikliğin gerekçesi şu sözlerle açıklanıyordu:
"Sümerbank, mahiyet, faaliyet ve idare tarzları itibariyle birbirinden farklı teknik, idari ve mali sistemlere ihtiyaç gösteren çok değişik sınai ve iktisadi mevzuları kendi bünyesinde toplamış bir müessesedir. Asli kuruluş hedeflerinden birisi de büyük bir sınai finansman müessesesi olmasına rağmen bu vaziyet bankanın bu maksada göre lüzumu kadar semereli bir şekilde çalışmasına mani olduğu gibi kendisine bağlı çeşitli müesseselerin de her birinin hususiyetlerine göre zaruri olan idari, iktisadi istiklalleri içinde inkişaflarını geciktirmektedir. Her ne kadar bankaya bağlı muhtelif işletmeler kanunlarına göre kısmi bir muhtariyete haiz iseler de faaliyetlerine ait bütün direktifler ancak bankadan verilmekte ve müesseseler hakikatte bankanın birer Şubesi halinde idare edilmektedirler. Halbuki bu müesseselerin her biri memleketimizin ekonomik bünyesinde çok mühim birer mevki sahibi ve devlet ve hükümetin iktisadi politikasının başlı başına tahakkuk ve tanzim organlarıdırlar. Bu kadar ehemmiyetli müesseseleri kendi rolleriyle mütenasip salâhiyetlerle teçhiz etmek ve onları milli ekonomimizin içinde vazife ve mesuliyetleri ile karşı karşıya getirmek zarureti belirmiş bulunuyor.”
Gerekçeden anlaşıldığı gibi, amaç, müesseseyi daha özerk bir yapıya kavuşturmak ve karşı karşıya bulunduğu sorunları çözmede yetki ve sorumluluğu devretmekti.
Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmesi Kanunu 13 Mayıs 1955 günü birleşime katılan 275 üyenin oybirliği ile kabul edildi. Tasarının Meclis'teki görüşmesi sırasında yalnızca Kocaeli Milletvekili Saadettin Yalım, “umum müdürün İşletmeler Vekili'nce tayin edilmesi hususunun açıklığa kavuşturulmasını” istedi; bundan başka tasarı üzerinde herhangi bir görüşme olmadı. Yeni yasa SEKA'yı şöyle tanımlıyordu:
“Hükmi şahsiyeti haiz bulunmak ve bu kanunla 3460 sayılı kanun hükmüne tabi olmak üzere “Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmesi' adı ile bir teşekkül kurulmuştur... Bu kanunda, Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları işletmesi SEKA' remziyle ifade olunmuştur... SEKA İşletmeler Vekâletine bağlı olup merkezi İzmit'tedir.” (Madde 1)
Yeni yasa, ikinci maddesiyle, SEKA'ya aşağıdaki görevleri veriyordu:
-Her tür kâğıt ve karton ve gerektiğinde her tür kâğıt ve karton ürünü yapmak,
-Kâğıt ve karton üretimi için gerekli her tür selüloz, mekanik odun hamuru ve yarı kimyevi hamur gibi her türlü yarı mamulleri hazırlamak ve üretmek,
-Yukarda belirtilen mamullerin üretimi için gerekli kimyevi maddelerle diğer yardımcı maddeleri üretmek,
-Klor ve südkostik ve bunların türevlerini üretmek,
-Her türlü mamul, yarı mamul ve yardımcı maddeler üretimi sırasında ortaya çıkabilecek tali maddeleri değerlendirmek.
Yasa ayrıca, yine ikinci maddesiyle, uğraş alanının gerektirdiği mamul ve yarı mamul maddeleri elde etmek amacıyla SEKA'ya fidanlık ve orman meydana getirmek, işletmek ve orman ürünlerini değerlendirmek yetkisi de veriyordu. Yeni yasa ayrıca, yukarda sayılan işler için her türlü tesisatı kurmak ve işletmek yetkisiyle birlikte, her türlü ticari muamelelerde bulunabilmek, kurulmuş ya da kurulacak anonim ve limited şirketlere gerektiğinde katılmak olanağı da sağlıyordu.
Yasanın dördüncü maddesine göre, SEKA'nın mali kurumlardan kısa vadeli kredi sağlama hakkı saklı tutulmakla birlikte, bankacılık ve kredi işlemlerini Sümerbank üstleniyordu. Bununla birlikte SEKA'ya, Sümerbank'la birlikte ya da kendi başına tahvil çıkarmak ya da diğer kaynaklardan uzun vadeli borçlanabilme yetkisi de veriliyordu.
Görüldüğü gibi SEKA, gerek asıl gerek ikinci derecedeki üretim faaliyetlerini yürütmek, gerekse bunlara ilişkin her türlü ticari faaliyetlerde bulunabilmek ve gerekli finansmanı sağlayabilmek açısından oldukça özerk bir yapıya kavuşuyordu. Bununla birlikte SEKA, yasanın yedinci ve sekizinci maddelerinde öngörüldüğü şekilde, her yıla ait iş programını İşletmeler Vekaletinin onayını aldıktan sonra yapacak ve yapacağı yatırım projelerini uygulamadan önce Sümerbank'ın görüşünü alacaktı.